top of page
  • Writer's pictureElif Adali

Cote D'Azur - Arabayla Güney Fransa sahilleri

Şimdi size hayatınızda çıkabileceğiniz en keyifli araba yolculuğundan bahsedeceğim. Üç kere gidip her seferinde ayrı bir köşesine aşık olduğum Güney Fransa sahilleri, ya da Cote D'Azur. Monaco'dan Marsilya'ya uzanan bu keyifli rotada birbirinden güzel şehir ve kasabalara uğrayıp arada mas mavi denizde serinleyecekseniz. Yemekler de o kadar lezzetli ki. Gerçekten sizi her açıdan %100 mutlu edecek bir rota diyebilirim. Bölgeyle ilgili tüm Instagram paylaşımlarımı #ooocotedazur hashtaginden ulaşabilirsiniz.

Bir kaç genel bilgi:

  • Tavsiyem uçakla ya Nice ya da Marsilya kentine gelip buradan araba kiralayıp yola düşmeniz olur. Nice - Marsilya arası 300 kilometreden az bir mesafe.

  • Google Maps sizi ücretli ve hızlı otoyoldan götürmek isteyecektir ancak tavsiyem sahil yolundan gitmeniz. Daha uzun sürer ama yolda durup çok tatlı yerler keşfetmek için ideal. Hem de yollar ücretsiz burada.

  • Yanınızda hep havlu, şemsiye ve plaj sandalyesi bulundurun. Yolda bir sürü güzel plaj göreceksiniz ve istediğiniz yere havlunuzu atıp yatmanız serbest, bu beach clubların olduğu bölgeye de dahil. Plajlarda kabin ve tuvalet hep mevcut ve oldukça temiz. Onun dışında ücret karşılığında şezlong/şemsiye kiralaya da bilirsiniz.

  • Araba kullanmak istemiyorsanız aynı rotayı trenle de kolayca yapabilirsiniz ama araba kesinlikle daha keyifli olur

1 haftalık bir Roadtrip'de neler yapabilir nerelere uğranır gelin birlikte bakalım. Monaco'dan başlayıp Marsilya'ya doğru sırasıyla yazacağım, tabii ki tam tersi yönde de mümkün.


İlk durak: Monaco

Monaco aslında bir ülke ve Vatikan'dan sonra dünyanın ikinci küçük bağımsız devleti. Monte Carlo şehri buranın en ünlü kısmı. Meşhur kumarhane, Formüla 1 pisti ve dev yatlar. Ufacık bir alanda fazla bir zenginlik mevcut. Açıkçası biz çok bayılmadık buraya çünkü herşey aşırı pahalı ancak mutlaka bir kere görülmesi gerek. Yarım gün ayırsanız yeterli.

İkinci durak: Eze

Eze tek kelimeyle inanılmaz! Mutlaka rotanıza eklemelisiniz. Bu minicik köye ayak bastığınız an zaman yolculuğu yapmış gibi hissedeceksiniz. Bir noktadan sonra arabayı bırakıp yaya olarak devam etmeniz gerekiyor çünkü köye araba girmiyor. Dar sokaklarda kaybolmaya hazır olun. Gün batımı için Chateau Eza'ya rezervasyon yapıp günü burada batırın, benden tavsiye. Eze'in plaj kısmı da oldukça güzel ve gidebileceğiniz güzel beach clublar var.

Üçüncü durak: Nice

Cote D'Azur şeridindeki en büyük şehir. Burası hem şehir hem de çok güzel plajların olduğu bir bölge. Bir gününüzü mutlaka buraya ayırın.

Dördüncü durak: St. Paul de Vence

Eze'den daha tatlı bir yer varsa orası St. Paul de Vence kasabası olur. Nice'in tepelerinde konumlanmış surlarla çevrili bu tarihi yere mutlaka uğramalısınız. Özellikle sanat galerilerin yoğunlaştığı bu kasabanın dar ara sokakları fazla keyifli. Buraya gelmişken açık hava alışveriş merkezi olan Polygone Riviera'ya da uğrayın derim.

Beşinci durak: Antibes

Antibes favori duraklarımdan biri. Picasso da zamanında öyle düşünmüş ki burada 6 ay geçirmiş. Şimdi ise Picasso müzesine ev sahipliği yapıyor Antibes. Hem denizi hem tarihi şehrini çok seviyorum. Mutlaka ama mutlaka Bistro de Jules'de bölgenin meşhur Pan Bagnat'ı (ton balıklı sandviç) deneyin.

Altıncı durak: Cannes

Bence en ikonik durak Cannes. Festival şehri olarak bilinen Cannes'ın ayrı bir havası var. Biz de Cannes Lions festivali nedeniyle geldiğimiz için bu şehri festival zamanı yaşama şansı bulduk. Kesinlikle festival düzenlemek için çok keyifli bir yer. Beachler genelde ücretli ve epey pahalı. Yemek için favorilerim: Da Laura, Federal (sandviç), Il Vesuvio (Pizza), Le palais des pains (frambuazlı tart), Steak n' Shake (hamburger), Happiness share café (kahve), Le Maschou, Baoli beach. Mutlaka Cannes kalesine tırmanıp bir akşam gün batımını buradan izleyin.

Yedinci durak: Agay

Cannes'dan Saint Tropez'e doğru sahil yolundan giderken bir sürü güzel koy ve plaj göreceksiniz. Biz Agay adlı kasabada durup Club Agathos'da çok keyifli bir öğle yemeği yiyip denize girmiştik.

Sekizinci durak: Saint Tropez

Beach partileriyle ünlü Saint Tropez aynı zamanda çok keyifli bir şehir merkezine sahip. Ara sokaklarda kaybolup benim için Le Tarte Tropizienne'de kudurun. Afiyet olsun :)

Dokuzuncu durak: Cassis

Calanques adlı milli parkın içinde yer alan bu şirin kasabaya gelme nedenimiz calanque'lara giden teknelere binmek istememiz. Bu doğal kaya girintileri o kadar berrak ve mavi bir suya sahip ki. Kesinlikle görmeye değer.

Son durak: Aix-en-Provence

Burası aynı zamanda lavanta tarlarıyla meşhur olan bölge. Biz lavantaları pas geçip şehir merkezini gezdik ve iyi ki Marsilya yerine buraya vakit ayırmışız dedik. Marsilya'nın sadece arabayla içinden geçtik ve pek beğenmedik.

Dönüş uçağımızı Marsilya'dan ayarladık böylece aynı yolu tekrar geri gitmedik. Biraz daha vaktiniz varsa Monako'dan devam edip İtalya'ya da geçip Cinque Terre bölgesini de gezebilirsiniz. Rehber için tıkla.


bottom of page