Üç yıl önce minik bir sarışın yavru kedi Burak'ın arabasının önüne fırladı. Neyse ki kendisine birşey olmadı. Sonra da pıtı pıtı Burakı eve kadar takip etti. O gün bugün kedimiz Drogba bizimle. Genelde uslu bir kedi, öyle arabada, veterinerde falan pek sesi çıkmaz. Sık sık seyahat ettiğimiz için de arada bir yalnız kalıyor evde. 1-2 gece kalıyor, dönünce bize trip atıyor, 1 hafta senin kucağına oturmayacağım diye cezalandırıyor.
Yurtdışına taşınma kararı alınca araştırmaya başladım, kendiyi nasıl götürürüm diye. Gideceğiniz ülkeye göre değişiyor kurallar. Avrupa Birliği kapsamındaki ülkeler için aynı kurallar geçerli. Amerika biraz farklı, onu ayrıca yazacağım. Kedi/köpek çok farketmiyor. Size adım adım nelere dikkat etmeniz gerek kısaca paylaşmak isterim, lakin ben de zamanında farklı kaynaklardan araştırıp bilgi almaya çalışmıştım.
AB ülkeleri için
1) Mikroçip taktırmak
Eğer daha önce takılmadıysa kedi/köpeğinize bir mikroçip taktırmanız gerekiyor. Mikroçip'in bir seri numarası var bu da örneğin hayvan kaybolursa sahibinin kolay bulunması için önemli. İşlem çok basit, aşı yaptırır gibi bir iğneyle kedinin ensesine yerleştirildi. Acı veren bir işlem değil. Biz 100TL verdik ama bazı veterinerler daha ucuza da yapıyor.
2) Kuduz aşısı ve titrasyon testi
Bu işlem çok önemli. Yılda bir kuduz aşısı yapılıyor zaten kedimize. Son kuduz aşısından en az 30 gün sonra kedi/köpeğinizin kanı alınıyor. Sonra o kan Ankara'da bir uzman veterinere kargolanıyor. AB sadece bu veteriner tarafından yapılan testleri kabul ediyor. Test sonuçları 1-2 haftaya en geç çıkıyor ve elinize pet pasaportu ve titrasyon testinin sonuçları ulaşıyor. Testin amacı, kedinin kanında kuduza karşı yeterli anti madde olup olmadığını tesbit etmek. Bu işlem kan aldırma, kargo, pasaport vs herşey dahil ortalama 400-500 TL tutuyor. Test çıktıktan sonra maalesef hala yurtdışına çıkamıyor minnoş. Test sonucundan sonra 3 ay geçmesini beklemeniz gerekiyor (Örnek: Kuduz aşısı 1 Martta, test 1 Nisanda, ilk mümkün yolculuk tarihi 1 Temmuz'da).
3) Uçak bileti almak
Hayır, kendinize değil, kedi/köpeğinize :) Testten sonra 3 ay geçti ve artık gitmeye hazırsınız. THY, Pegasus ve Atlasglobal evcil hayvan kabul ediyor. Onur Air'de bu mümkün değil. Hayvanın büyüklüğü ve ağırlığına göre ya kabinde sizinle birlikte gidiyor ya da alttaki kargo bölümünde. Kabine alabilmeniz için kafesle birlikte 8kg'i geçmemesi önemli. Bizimkisi kedi olduğu için, hem de fit bir kedi olduğu için, kafesiyle birlikte 6kg idi. Eğer tombikse minnoş, hafif bir çanta alın. Bazı kafesler boşken bile 1-2kg, bunlardan kaçının. İnanın yanınızda seyahat etmesi hem sizin için hem de onun için çok daha huzurlu bir yolculuk demek. Köpeklerde maalesef bu her zaman mümkün olmuyor :( Bir diğer problem ise kilo/ebat uygun ama uçakta daha önce rezervasyon yapmış başka bir kedi/köpek varsa sizinki kendini kargo bölümünde bulabilir. Çok ufak bir ihtimal olsada böyle bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden ben bileti almadan önce istediğim uçuşa rezervasyon yaptırıp havayolunu arayıp öğrenmiştim başka evcil hayvan olup olmadığını ve öyle biletimi satın almıştım. Önce biletinizi aldıysanız da hava yolu şirketini arayıp, kedi/köpeğiniz için rezervasyon yaptırmanız gerekli. Kabinde seyahat için onay 1-2 gün içinde geliyor. Havayolları sağolsun artık bunun için de ücret talep ediyor hem de öyle az buz birşey de değil. Aşağıda farklı havayollarının ücret tablolarını bulabilirsiniz.
Pegasus
Yurtiçi kabinde 60TL
Yurtiçi Kargoda 120-180TL
Yurtdışı kabinde 45USD
THY
Yurtiçi kabinde 70TL
Yurtiçi Kargoda 110-170TL
Yurtdışı kabinde 70USD
Yurtdışı kargoda 140USD
Atlasglobal
Yurtiçi kabinde 20TL
4) Yolculuktan 1 hafta önce - sağlık raporu
Hayır daha bitmedi masraflar :) Yolculuktan en erken 10 gün önce (yolculuğa ne kadar yakın bir tarihte giderseniz o kadar iyi) bağlı olduğunuz ilçedeki tarım bakanlığına gidip, oradaki veterinerden bir sağlık raporu alıyorsunuz. Buradaki amaç, veterinerin kedi/köpeğinin sağlığı iyi olduğu ve seyahat edebildiğini teyid etmek. Ücreti 160TL.
5) Yolculuk günü
Diyet
Bir önceki akşamdan mamasını kestik. Sabah sadece biraz su verdim. Çantasına da bir havlu serdim, hani tutamaz diye ama hiç problem olmadı. Genel kural yolculuktan en geç 8 saat önce yemeği kesmek. Kediniz biraz hırçınsa Felliway spray tavsiye ederim. Kafesine sıkıyorsunuz, sakinleştiriyor biraz. Bizim kediye hiç sakinleştirici vermeyi düşünmedim bile, zaten normalde sakin bir kedi diye. Dönüşte biraz Felliway Spray sıktım kafesine üç gün aralıksız uyudu sonra :)
Chekin
Sonunda gidiyoruuz. Checkin kontuarında kedi/köpek için rezervasyonunuz olduğunu belirtin. Orada hayvanı tartacaklar, sonra da verdikleri bir kağıt ile oradaki satış ofisinden biletini alacaksınız. Ücreti orada ödüyorsunuz yani.
Security
Sıra geldi güvenliğe :) Köpek rahat zaten tasmasıyla güzel güzel geçer güvenlikten ama kedi biraz daha sıkıntılı. Biz kediyle geldik güvenliğe, görevli 'kediyi çıkartın' demez mi. Haydaaa.. Kedi bu kaçar, tutamayız falan dedik neyse ki kazasız bir şekilde geçirdik güvenlikten. Avrupa'dan dönerken de kafesten çıkarttık ama başımıza ne geleceğini bildiğimiz için kediye tasma alıp takmıştık bu sefer. Orada da zar zor kafesten çıkardık, ki hiç çıkmak istemedi. Sonra kafesini X-Ray cihazından geçirdiler ve Drogba tekrar kafesine dönebildi. Siz siz olun ne olur ne olmaz kediye bir tasma takın o gün.
Uçakta
Oğlumun ilk uçak seyahati olacağı için bilemedim nasıl bir performans sergileyecek o yüzden rahat etsin diye millerle Business bilet aldım. Böylece hem o hem biz çok rahat ettik. Tek bir miyav çıkmadı kendisinden. Bütün yolculuk buyunca hatta çantasının kapağını açık tuttum ve onu bol bol sevdim. Belki acıkır diye su mama da almıştım yanıma ama heyecandan hiç yüz vermedi. Dönüşte Pegasus'la uçtuk. Şansımıza orta koltuk boştu ve Drogba yine çok konforlu bir yolculuk geçirdi.
6) Ülkeye giriş
En sinir olduğum kısım. O kadar masraf yaptık, belge topladık. Adamlar hiç sormadı, hatta kedi olduğunu farketmediler bile. Biz zorla gösterdik kediyi onlar da ayıp olmasın diye şöyle bir baktı belgelere... Ama tabii ki bize öyle denk geldi, siz sakın belgesiz gideyim diyip kedi/köpeğinizi riske atmayın. Aylarca karantinaya alınabilir :(
Bu arada bu testler sadece Türkiye'den AB'ye giderken gerekli. Örneğin Almaya'dan Fransa'ya kedi götürürken herhangi bir belge istenmiyor. Eğer AB'ye sokulan hayvan tekrar Türkiye'ye gelirse aynı belgelerle seyahat edebilir ancak aradan 1 yıl geçtiyse ve yeni kuduz aşısı yapıldıysa tekrar titrasyon testi (Adım 2) zorunlu. AB'ye her girişte ise Tarım Bakanlığından belge (Adım 4) isteniyor.
Amerika için
Amerika'ya hiç kedi/köpek götürmedim o yüzden ben de İnternetten bakıp yazıyorum. En önemlisi kuduz aşısı ve diğer aşıların tam olması. Titrasyon testi gibi bir zorunlu test gerekmiyor. Aşağıdaki kaynakta detaylı bilgiler mevcut.
