top of page
  • Writer's pictureElif Adali

Maldivler'de nerede kalınır? Fushifaru


Maldivler dendiği zaman insanın ilk aklına gelen şey balayı oluyor. Nedense balayı için de ilk akla gelen Maldivler oluyor. Böyle yakın bir ikili bunlar bizim için. Sanki balayı değilse Maldivlere gidilmez, adalarda hep aşırı aşık ve romantik çiftler dolanıyor gibi bir imajı var. Biz zamanında balayı için Maldivleri tercih etmemiştik çünkü farklı bir şey yapmak istiyorduk. Hatta hep çok sıkılırmışım gibi düşünüyordum. Ama resimlerini görünce de hep bi acaba gerçekten bu kadar güzel bir yer mi diye merak edip duruyordum. Sonunda Maldivlere gitme fırsatımız oldu ve tek kelimeyle mükemmel bir yer çıktı. Tekrar öğrendim ki herşeyi önce kendin görüp deneyimlemelisin ki bir fikir oluşturabilesin. Bir çok tropik yer gördüm ama Maldivler kesinlikle en güzeliydi ve uzun zaman etkisinden çıkamadım. Tabii ki bunda kaldığımız adanın ve otelin de büyük etkisi vardı. Gelin aşağıda birlikte bakalım.

Maldivler hakkında sıkça sorulan sorular yazım için tıkla.




Peki Maldivleri neden bu kadar çok sevdim?

Maldivler 1000'i aşkın irili ufaklı adadan oluşuyor. Çoğu ada tek bir otele ev sahipliği yapıyor. Bizim adamızın adı Fushifaru idi. Başkent Male'nin 145km Kuzeyinde yer alıyor (North Male Atoll, Lhaviyani Atoll). Male International Airport'a indikten sonra buradan deniz uçağıyla 40 dakikada adaya ulaşıyorsunuz.





Deniz uçağı yolculuğu zaten başlı başına bir atraksiyon. Havaalanında sizi otelden bir görevli bekliyor ve deniz uçağınız için check in işlemleri için eşlik ediyor. Sonra 10 dakikalık bir shuttle yolculuğu sonrası deniz uçağı terminaline geliyorsunuz. Burada uçağınızın saatini beklemek için keyifli bir açık hava bekleme salonu var. İlk defa bir deniz uçağın abinecektim ve biraz heyecan da vardı. Normal uçaktan pek bir farkı yoktu. Pilotların yalın ayak olması bile çok enteresandı. En güzel kımı ise yolculuk boyunca eşlik eden manzara. Farklı farklı ada ve oteli tepeden hayranlıkla izledik ve 40 dakika hemen uçuverdi bile. İyi ki deniz uçağına binmemizi gerektiren bir otel seçmişiz de bu deneyimi yaşama şansımız oldu.



Check-in hızlıca tamamlandı ve odamıza (Beach Villa Sunset) yerleştik. Otel 49 bireysel villadan oluşuyor, bunların 5'i şu meşhur su üstü villalarından. Diğer tüm villalar direkt sahilde ve bir kaç adım atarak kendinizi okyanusta bulabilirsiniz. Bazı odaların ayrıca özel havuzu da mevcut. Bizimkisi havuzu olmayanlardandı. Otel daha Ekim 2017'de açıldığı için herşey çok yeni ve moderndi. Oda gayet geniş ve ferahtı. Özel bir terası ve açık hava banyosu vardı. Banyo sanırım en güzel kısmıydı.




Odaya yerleşip biraz kendimize geldikten sonra gün batımı için bar ve havuz alanına doğru gittik. Meğer tam Happy Hour'a yetişmişiz :) Her gün 17:30-18:30 arası içkiler %50 indirimli, ki Maldivler gibi pahalı bir yerde bu bayağı makbule geçiyor. Sonsuzluk havuzun kenarında rahat yataklardan birine yayıldık, birer Fushifaru Mojito söyledik ve uzun yolculuğun yorgunluğunu hemen atlattık. Daha 1-2 saat olmuş olsa da hemen çok sevdik adamızı. Genelde pek havuza girmeyi sevmem o yüzden genelde akşam üstüne doğru havuz tarafında vakit geçirdik. Hem en güzel esen alan burasıydı hem de gün batımlarını ve Happy Hour'ı hiç kaçırmadık :) Akşamları da yemek sonrası burada bilardo, konken falan oynadık. Bir akşam hatta film gecesi vardı. Ya da sadece yıldızların altında yatıp okyanusun sesini dinlemek için de mükemmeldi.





Gitmeden önce ya yemekler kötü çıkarsa diye biraz korkuyordum. Sonuçta minik bir adadasınız ve başka yere gitme gibi bir şansınız yok. Neyse ki yemekler bayağı iyi çıktı. Tam Pansiyon seçmiştik, yan, 3 öğün ve limitli içki oda fiyatına dahildi. İsteyene sadece Oda kahvaltı veya Yarım pansiyon seçenekleri de mevcut. Hatta Her-Şey dahil seçeneği de var. Burada gerçekten tüm içkiler limitsiz bir şekilde dahil hatta bazı su sporları da fiyatın içinde. Çok aşırı alkol tüketmediğimiz için Tam Pansiyon bize gayet yeterliydi. Yemekler büfe şeklinde ana restoran olan, Korakali'de servis ediliyordu. Kahvaltı çok sıra dışı değilde ama öğle ve akşam yemeği gerçekten çok keyifli ve lezzetliydi. Her gün farklı seçenekler vardı ve herşey çok tazeydi. Hatta şaşırdık bu kadar nasıl olabiliyor burada diye. Sonuçta gıdaların epey bi uzun yolu var. Chef Kada'ya da sorduğumuzda anladık ki kendisi epey bi önem veriyor işine. Her gün gelip misafirlerin fikrini aldı, öneriler istedi. Hatta bi baktık bir önceki gün eksik bulduğumuz şeyleri hemen bulup eklemişti büfeye. Bu tarz minik jestler çok hoşumuza gitti. Restoran çalışanları da hep güler yüzlü ve kibardı, özellikle Christine ve Jalal çok şekerdi. Tavsiyem en az Yarım pansiyon paketi almanız çünkü zaten orada yiyeceksiniz. Böylece baştan ödemiş olup sonradan kafa yormanıza kalmaz.



Peki, bütün gün yemek yemek ve yatmak dışında yapacak ne var?

Ben normalde yerimde duramayan türden bir insan olduğum için ilk 2 gün biraz zorlandım, hareketsiz kaldım :) Oda - restoran - bar üçlüsü arasında gidip geliyorduk. Neyse ki çok uzun sürmedi ve alıştım bu tempoya, hatta ilk defa bir seyahatte tatil yapmış olduk ve dinlendik.

Bir akşamüstü otelin özel komşu adasında bir piknik için rezervasyon yaptık. Tekneyle 5 dakika gidip sizi sadece bir kum şeridinden oluşan minik bir adaya bırakıyorlar. Tabii ki piknik alanı ve soğuk içecek ve yemekler de hazır. 1-2 saat burada vakit geçirdik ve gerçekten eşsiz bir deneyimdi. Tam ıssız bir adaya düşmüş gibiydik. Fushifaru'ya gelenler bunu kaçırmasın!





Tabii ki otelin bir Spa'sı da mevcut. Ben 1 saatlik Bali masajı yaptırdım ve ardından o kadar gevşemiştim ki. Kesinlikle bir yarım gününüze buna ayırın. Spa tertemiz ve tropik ağaçların ortasında tam bir vaha gibi.


Onun dışında su sporları, volleybol sahası ve spor salonu gibi alternatifler de mevcut. Spor salonu gerçekten çok iyiydi, okyanusa bakarak spor yapma fikri çok cazipti ama kısmet olmadı :)

Maldivler hakkında sıkça sorulan sorular yazım için tıkla.










bottom of page