Genelde tüm büyük şehirlerin ortasından bir nehir akar. Londra'da da Thames nehri şehri iki yakaya ayırıyor. Londra'nın ilgi gören semtlerin çoğu nehrin bir tarafında toplanmış ancak karşı taraf da hiç altta kalmıyor. Rotanıza Embarkment'dan başlayarak Hangerford Bridge'den karşıya yürüyebilirsiniz. Güzel bir Londra manzarası size eşlik edecek. Sağınızda London Eye, Big Ben ve Westminster Abbey gibi Londra'nın önemli noktaları yer alıyor. Solunuzda ise Southbank semti. İlk bakışta Londra'nın diğer bölgelerine göre çok da güzel görünmüyor açıkçası. Özellikle binalar gayet çirkin :) Biz köprüyü geçip Tate Modern'e doğru yürüdük. Yürüyüş yolu çok geniş ve keyifli, tabii ki güzel havada :) Yol boyunca da cafeler ve restoranlar mevcut. Tate Modern müzesine mutlaka uğrayın (Müzeler yazısı için tıkla). Tate Modern'dan çıkıp Borough Market'a devam ediyoruz. Burada da çeşitli sokak lezzetleri sizi bekliyor. Baya keyifli, mutlaka gidin. Borough Market'ı da gezdikten sonra Millenium Bridge adlı yaya köprüsünden tekrar diğer tarafa geçiyoruz. buradan uzaktan da olsa meşhur Tower Bridge'i de görebiliyorsunuz. Karşınızda da St. Pauls katedrali beliriyor. Eğer yürümek istemezseniz veya hava uygun değilse de size tekneyle kısa bir tur önereceğim. Turistik bir tur değil, normalde insanlar ulaşım olarak kullanıyor. Westminster'dan binip zik-zak şeklinde Tower Bridge'e (Tower Pier durağı) kadar devam edebilirsiniz (rotayı görmek için tıkla). En yakın metro durakları: Waterloo, Southwark veya London Bridge.
Mekanlar
Monmouth - En iyi kahveler için - 2 Park St
The Breakfast Club - Kahvaltı için - 11 Southwark St
London Grind - Çok keyifli bir cafe - 2 London Bridge
Padella - Ev yapımı makarnalar - 6 Southwark St
The Globe Tavern - Pub - 8 Bedale St
Founders Arm - Nehir kıyısında bira keyfi - 52 Hopton St
Flat Iron Square - Minik bir açık hava food court'u - 68 Union St
Shangri La at The Shard - 52. katta çay saati için - 31 St Thomas St
